Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin: Kimse imar dilenmesin
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve Türkiye’de büyük tahribata yol açan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin yaralarını günlerce saran Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, bu tür felaketlerin yaşanmaması için herkesin işini hakkıyla yapması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Bundan sonra daha da titiz davranacağız. . Taviz vermiyorduk ama şimdi daha katı olacağız. İmar durumunu soran olmadı.
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Çukurova FM’in canlı yayın gündem programında gazeteci Rifat Söylemez’in sorularını yanıtlayarak değerli açıklamalarda bulundu.
Ülke olarak zor günlerden geçtiğimizi kaydeden Önder Soner Çetin, “Adana’da durum depremden etkilenen şehirlerden farklı değil çünkü çok ürkütücü bir deprem yaşadık. İnsanlar deprem nedeniyle yatakta mahsur kaldı. Mevsim kış ve herkes Adana’da… Herkesin hayatında ilk kez yaşadığı büyük bir felaket.”
TÜM TESİSLERİ VATANDAŞA AÇTIK
Önder Soner Çetin, depremin ardından hızla harekete geçtiklerini belirterek, 16 huzurevi, 9 mahalle kreşi, 2 öğrenci yurdu, kadın sohbet ve dayanışma evleri, halkevleri, Atatürk Bayan Ömür Köyü ve belediyeye bağlı tüm tesisleri belediyeye açtıklarını bildirdi. vatandaşlar. O gitti, biz de sahaya gittik. Gidip yıkılan binaları yerinde gördük. Çukurova’da bu kadar bina yıkıldıysa diğer ilçeler nasıl diye endişelendim. Ama orada hiçbir şey olmadığını görünce sevindik. Bu durum hakkında endişelenmedim. Çukurova sağlam ve kayalık bir yer olarak bilindiği için diğer ilçeler alüvyal zemine sahiptir. 1998 depreminde buralar daha çok etkilenmişti. 98 depreminde Sarıyakup Mahallesi’nde çocukluğumuzun geçtiği iki ev de yıkıldı. İşte bilim adamlarımdan öğrendiklerimiz: Yüzeye yakın depremlerin yaydığı yıkıcı dalgalar sert yerleri etkiler.
DEVRİMİMİZİN BİNALARINDA ÇİZİK BİLE YOK
Başkan Soner Çetin, Adana’daki depremde 12 binanın yıkıldığını, 418 vatandaşın hayatını kaybettiğini söyledi. 1999’dan önce yıkılan binaların hepsinin ruhsatlı olduğunu anlatan Önder Soner Çetin, şöyle devam etti:
“Maalesef ülkemizde kendisinden önce gelen herkes müteahhit olabiliyor. Yüklenicilerin sıkı bir şekilde denetlenmesi gerekir. Başka bir işi var ama müteahhitlik yapılacak iş değil. 1999 Gölcük depreminden sonra deprem müdürlüğü yayınlandı. Bunu çok önemsiyorum. Yapı denetim şirketleri de var. Neyse ki, son iki yılda sistemi değiştirdiler ve yapı müfettişleri artık müteahhitlere bağlı değil. Önceki dönemde her şey müteahhidin vicdanına bırakılmıştı. Kontrol yetkisi de belediyenin yetkisi altındaydı. Bina kontrol şirketleri artık yetkilidir. Şunu söyleyeyim, yeni binalarda hiçbir şey yok. Afedersiniz, buna müteahhit hırsızı denir. Ben doğru olanlardan yanayım. İşini hakkıyla yapanlara teşekkür ederim. Hazır betonun tarzına uygun hale getirilmesi çok değerlidir. Yapı denetim firması bunu bilmiyor olabilir ama bilinçli müteahhit takip ediyor. Ben bir avukatım, inşaattan ne anlarım? Herkes anladığını yapmalı.”
ARTIK ÇOK DAHA SAĞLAM OLACAĞIZ
Hazır beton gibi zemin etüdü de çok değerlidir. Biz belediye olarak buna çok önem veriyor ve üzerimize düşeni yapıyoruz. Bugünün hırsızları içeriden büyüyor ve emsalsiz bir fazlalık yaratıyor. Eskiden malzemeden çalıyorlardı. Onu da affetmiyoruz ama malzemeden çalmaktan daha saf kalıyor. Adam içeriden büyüyor; inişin şartlandırılmasını içerir. Müteahhitlere hakkınıza razı olun diyorum.
Bundan sonra daha duyarlı olacağımızı beyan ederim. Herkese, İmar Müdürüme sormama talimatım var. Hatay, Maraş, Adıyaman yerle bir oldu. Bunun sorumlusu kim? Böyle bir yükü kaldıramam.
BİR ÇOK BİNAYI RUHSATSIZ Yıktım
İmar affına da karşı olduğunu belirten Başkan Soner Çetin, birçok binanın yıkımını imar ayına aykırı olarak gerçekleştirdiklerini ve bu konuda tasfiyesiz hareket ettiklerini belirtti. Gerekirse Japonya’ya gideceklerini veya oradan heyet getireceklerini anlatan Önder Soner Çetin, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Birçok binayı ruhsatsız yıktım. İmar affına karşıyım. Müteahhitlerle yüz yüze geliyorum ve ardından imar affı çıkıyor. O zaman kontrolümü al. Kontrol etme gücüm olursa daha sıkı önlemler alırım. Teknik elemanımı alıp Japonya’ya gideceğim ya da oradan bir ekip getireceğim. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Onlar nasıl yapıyorsa biz de öyle yapmalıyız. Gerekirse bu önlemleri plan notlarına ekleyeceğim, mümkünse. Maliyeti artırıyorsa artırın.”
“Burada fırsatçıları da uyarıyorum; Olağanüstü hal olduğu için devletin gerekli tedbirleri alması gerekiyor. Akbabalar devreye giriyor. Ev sahipleri 10 lira isterlerse 30 lira isterler. Bu konularda fırsatçı olan cezalandırılmalıdır. Balon pazar yaratıyorsa ve fırsatçıysa bunu kimse hapiste de olsa yapamaz. Neden fiyatı artırıyorsunuz, böyle bir dönemde daha ucuza verseniz ne olur? İnsanlıktan nasibini almayanları alıp içeri atın. İnsanlarımızı da uyarıyorum fahiş fiyatlara bir şey almasınlar. Sayın Valimiz, kaymakamlarımız lütfen bu konuya el atın.”
KARTALLAR SİNEKLERİ ISITMAZ
“Hayatımın en hüzünlü günlerini yaşıyorum. Onların acısını tam kalbimde hissediyorum. Gerçek şu ki, takım arkadaşlarımla düzgün uyumadan deniyorum. Tüm arkadaşlarımın, kurtarma ekiplerinin, AFAD yetkililerinin, madencilerin ve emekçilerin alınlarından öpüyorum. İlk andan itibaren çadır, battaniye, mont ve uyku tulumu sağladık. Her yere tırlarla gittik, çadırları dolaşıp neyin eksik olduğunu sorduk ve ihtiyaçları hemen karşıladık. Bunu kötüye kullananlar da oldu. Bunları biz de yaşadık ama ihtiyacı olanlar alsın dedik. Ne gerekiyorsa sağladık. İnsani görevimizi yapıyoruz. Siyaset yapanın Allah belasını versin. Konuşacak çok şey var ama konuşulacak çok şey var. Polemik yaratmak istemiyorum ama kimin partizan olduğunu, kimin bizi engellediğini ve başkalarına göz kulak olduğunu söyleyeceğim. Ucuz siyaset yapmaya çalışanlar oldu. Ancak biz mükemmel görevimizi yapıyoruz ve bir eksiğimiz varsa kendi cezamızı kesiyoruz. Sineklerle uğraşmıyoruz. Kartallar sinek tutmaz.”
VALİLİK YEMEK SERVİSİNE YASAKLANDI
“11 gün çok sıkıntılı geçti. Bundan sonra çok zor olacak gerçeklerle baş başa kalacağız. Yıkımların gerçekleştiği riskli mahallelerde denetlenmeyen yapı neredeyse yok. Binaların çoğu hasarsız. Hafif hasarlı binalar var. Ağır hasarlı binalar var. Ağır hasarlı binalara girmeyin. Ama diğer binalara girin demiyorum. Bunu devlet yetkilisi söylesin. Ancak bilsinler ki çadırlara yemek servisi Valilik kararı ile yasaklanmıştır. Bu konuda belediyeler sorumlu tutulmamalıdır.”
KİMSE İMAR İLE İLGİLİ TALEP ETMEYE GELMEZ
“Yavaş yavaş her şey normale dönecek. Ama birazdan beyin sarsıntısı geçirecekmiş gibi davranıyorum. Kimse gelip bana sormasın. Herkes işini hakkıyla ve kurallarına göre yapacak. Akıllı müteahhit işini bilimsel olarak yapacak. Üstüne koy ama vatandaş bilsin ki sağlam bir binada oturuyor. Bilhassa depremde sağlam bir yapı yapmayı düşünmek için Çukurova’ya girilmemelidir. Ekipler benim dönemimde yapılan binalara baktı, çizik bile yok. İzin verdiğimiz yapılarda herkes rahat etsin. yakından takip ediyoruz. Kimseye taviz vermiyoruz. Yeniden yapılanma konusunda sıkıyönetim ilan ettiğimizi herkes biliyor. Bu sıkıyönetimi daha sıkı hale getiriyoruz.”
HERKES İŞİNİ DOĞRU YAPAR
“Hayat normale döndüğünde görevimizin şekli değişecek ve bundan sonra inşaatın bize düşen kısmında gerekeni azami özen ve hassasiyetle yapacağız. Bugüne kadar yaptık bundan sonra da yapacağız. Yapı denetim firmaları lütfen görevlerini düzgün ve eksiksiz yapsınlar. Hazır beton firmalarının aklı başına gelsin. Denenmiş yöntemleri denememeli ve risk almamalıdırlar. Çimentonun üzerine kimyasal madde koymayınız. Herkes görevini hakkıyla yapsın. Zemin etüdü yapanlar bunu düzgün yapmalıdır. Topyekun seferberlik ilan edelim. Bence zemin tabanlı ise yıkılan yerlere yeni bina yapılmamalı” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı